31 Ekim 2014 Cuma

LACİ ETEK ve KAHVE KEMER




ARSİN AT ÇİFTLİĞİ ve UZUNGÖL

Gümüşhane'de dördüncü yılım ama Uzungöl'e gitmek bu haftaya kısmetmiş. Uzun zamandır gitmek isteyip bir türlü gidememiştim artık buralardan gitmeden bir göreyim dedim. Sabah Gümüşhane'den çıktık yola kahvaltı için Arsin At Çiftliği'ne vardık. Yakın zannetmiştim ancak yukarılara doğru sislerin içinden baya uzunca bir yol katettik. Geceden yağmur yağmış ve bu güzel eser karşıladı beni :)
Sade bir mekandı ve kahvaltı için çok çeşit yoktu. Zaten sade bir mekan için çok doğal ve lezzetli bir kahvaltıydı. Menemeni ve kuymağı gerçekten çok lezzetliydi tavsiye ederim :) Kahvaltıdan sonra ata binenleri izledim. Ben malesef binemedim bu sefer çamurla kaplı yere düşmekten mi korktum yoksa daha önceki ata binme tecrübemden mi bilmiyorum ama sadece izlemekle yetindim :) Etrafta o kadar çok sis vardı ki fotoğraf için çok farklı bir deneyimdi bence, atlar falan zaten sleepy hollow sahnesi gibi :)

Sislerin arasından kalktık çok anlatılan Uzungöl'e vardık. Aslında doğası anlatıldığı kadar güzel ve etkileyiciydi. Yemyeşil yer yer sararmış dağlar ve ortada nefis çarşaf gibi bir göl. Dağların yeşilliği göle yansımış içinizi ısıtacak bir görüntü. Ancak hatta kocaman bir ancakla şunları söylemeliyim ki ben gölü görmek için çok uğraştım hatta gölden çok bina manzarası gördüm. Her tarafa oteller ve pansiyonlar yapılmış. İnsan eli değmiş yine değmiş ve kirletmiş :( tabi ki binaların fotoğrafını çekmek istemedim bu nedenle bina çıkmasın diye baya uğraşıp didindim ancak bu fotoğrafı çekebildim...
Sakin bir yürüyüşten başka yapılabilecek en güzel şey bence bisiklete binmek burada. Go cart, atvler de var ama bu güzel manzara da en güzeli bisiklet :) Arabalar bazen çok engel olabiliyor ancak yine de ben çok eğlendim.
Bir gezimiz de böyle geçti ben Uzungöl'de umduğumu bulamasam da binalarla işgal edilmiş de olsa doğası yeter görmek için:)

20 Ekim 2014 Pazartesi

HIŞIR HIŞIR BİR BAYKUŞ :)

   Sınıfta bir sonbahar atmosferi var ki değmeyin keyfimize bir de yağmurdan fırsat bulup bahçeye çıkabildiğimiz zamanlar çok eğlenceli oluyor. Sevgili İnciminci'nin sitesinde gördüm ve fikre bayıldım. Ertesi gün bahçede yere dökülen yaprakları inceleyip renklerine göre grupladık çocuklarla ardından her çocuk kendi poşetine yaprak topladı ve sınıfa gelip bu cicileri yaptık. Yaprakları şeffaf dosyaya koyarak kenarlarını kulak şeklinde bantladık. İki göz bir gaga iki de bacakla buyrun size hışır baykuşlar :)

MÜRDÜM VE KUŞLAR

Blogta ilk defa yazıyorum bu konuda ama zamanı gelmişti sanırım :) moda konusunda bir iddiam yok ama kendime göre renklerle oynamayı severim, bu nedenle günün cebinden bu ciciler de çıksın istedim artık :) 
Etek giymeyi sevdiğimden yaz, kış, bahar hiç fark etmez ince bluzlarla, gömleklerle ve işte böyle soğuk havalarda da kazaklarla birleştiriyorum:)